İki kadının hayatı denebilecek uzun bir hikâye var önümüzde. Geleneklerine bağlı ve okumuş iki kadının çocukluğundan evlenip hayata karışana kadar yaşadıkları anlatılıyor. Özellikle de evlilik hayatlarına odaklanmış Mustafa Kutlu’nun kalemi.
Kitabın başlarında kahramanların ailelerinin geçmişini
öğreniyoruz. İki kahraman iç içe anlatılmış. Olaylar arası geçişler var. Dikkatsiz bir kısım okuyucunun
zihni burada karışabilir ki bu yüzden kitabı bırakanları gördüm. Yazar, kahramanların olaylara bakışını, nereden nereye geldiklerini göstermek için bu
yolu seçmiş ama diyorum işte sabırsız okur...
Kitapta güncele de önemli eleştiriler var. Kendini dindar olarak niteleyen kesim için
başlayan “ikbal devri” ifadesi iki ya da
üç yerde üstüne basıla basıla, altı çizile çizile geçiyor. “Mücahitler
müteahhit oldu.” sözü kitapta vücut buluyor ve Mücahit isimli mücahit
gerçekten müteahhit oluyor. Keşke müteahhit olarak kalsaydı… Bu adı geçen kesim
için içeriden ciddi bir eleştiri ama anlayana… Her şeyi kirletti bu fesat kafa
maalesef!
Akademik camiaya da ciddi eleştiriler var Sevincini
Bulmak’ta...
Bir zamanlar köyden kente göçmüş insanların evlatları belki
de torunları bugün kentten köye göçme özlemi içindeler. Kitabın ele aldığı
temel konulardan biri de bu.
Sevincini bulmak Mustafa Kutlu okurlarını mutlu edecek bir
kitap. Uzun zamandır yazardan bir şeyler okumayan ancak hatırı sayılır bir Mustafa Kutlu kitaplığı olan
beni de fazlasıyla memnun etti. Onu tanıyanlara ve henüz tanışmamış okuyuculara
kitabı tavsiye ederim.
Sondaki diyaloğa ayrıca dikkat çekiyorum. Kapak tasarımı da Mustafa Kutlu'nun kendisine
aitmiş. Bu güzel kitap ve de tasarım için kendisine
ayrıca teşekkür etmeli...
Mustafa Kutlu
Dergah Yayınları
296 Sayfa