Orhan Pamuk okumak pek kolay bir iş değildir. Kitabı niçin yarım bıraktığını anlatırken bu mazereti birçok kimseden bu cümleyi duydum. Haksız da değiller. Pek kolay değildir Orhan Pamuk okumak. Ancak yazarın kendisinin “en renkli ve en iyimser romanım” dediği Benim Adım Kırmızı bu genellemenin dışında tutacağım bir kitap. Heyecanla okuyabileceğiniz, sürükleyici bir tarihi roman kitabımız. Osmanlı Devleti'ndeki nakkaşların üzerine kurulmuş bir aşk ve cinayet romanı da diyebiliriz.
Kitabı okurken nakış sanatının derinlikleri karşısında
büyülenip bu nakkaşlık sanatı da neyin nesiymiş diyerek araştırasınız geliyor.
Resmin İslamiyet’te iyi karşılanmaması üzerine gelişmiş Çin, Moğol ve İran
kökenli nakkaşlık hakkında uzun uzadıya bölümler; bazen bir an evvel katili
bulmaya, olayı çözmeye meraklı okuyucuyu sıkar mı? Orasını bilmem ama zevkle
okuduğum bir kitap oldu.
Olay her bölümde ayrı bir anlatıcının ağzından anlatılıyor.
Bu anlatım tarzı kitaba ayrı bir renk katmış. Kitabın öne çıkan karakterleri
olan Kara, Şeküre, Kelebek, Leylek, Zeytin, Enişte, Ester ve Üstad Osman kendi
bölümlerinde olayı kendi açılarından anlatıyor. Katil de ayrı bir anlatıcı
olarak merakınızı ayrıca kışkırtıyor. Ondan izleri diğer karakterlerde Kelebek,
Leylek ve Zeytin’de arıyorsunuz. Ki bu üç karakter padişahın nakkaşhanesinin üç
önemli ve usta nakkaşı. Zihniniz üçünün verdiği ipuçları arasında dolaşıyor.
Kitabın ardında dört tarih var. Roman 1990-1992, 1994-1998
tarihleri arasında yazılmış. Yani yazılması altı yıl sürmüş. Salt yazmak
değildir elbette ama ortada ciddi bir emek var. Ciddi bir araştırma var.
Çalakalem bir şeyler kurup kitabın başına oturmamış yazar. Okumuş, araştırmış.
Nakkaşlık ve dönemin tarihi üzerine epey okumuş, araştırmış. Kurgusu da kolayca
yapılabilecek bir kurgu değil. Bu emek
için de Orhan Pamuk'u ayrıca takdir etmek gerekli.
Roman ilk baskıda 1998'de 50.000 adetle çıkmış. 26 baskı
yapmış. Daha nice baskılar da yapacağı belli. Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan tek
Türk yazar kendisi malum. Bu yıl içinde yeni kitabı çıkacağı da söyleniyor.
1979'da çıkan Cevdet Bey ve Oğulları’ndan bu yana yazıyor Orhan Pamuk. İyi ki
de yazıyor. Edebiyatımıza renk katmaya, dilimizi zenginleştirmeye devam ediyor.
Benim Adım Kırmızı da yazarın en iyi kitaplarından biri.
Herkese tavsiye ederim.
0 Yorumlar