1981'de yayımlanan romanın başkahramanı Rahmi babasını kaybetmiş, amcası Rıza Efendi tarafından yetiştirilerek kasabanın önde gelen kişileri arasına girmiş genç bir avukat. Bir yandan avukatlık yaparken bir yandan da çiftçilik-hayvancılık gibi kasaba hayatından da kopmamış Rahmi.
Rahmi’ye zaman zaman önemli yardımları dokunmuş Avukat Kenan Bey bir gün Rahmi'yi yeni kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası'na davet ediyor. Rahmi, Kenan Bey'i kırmak istemez ama kasaba halkının siyaset sebebiyle derin anlaşmazlıklara düşeceğini öngördüğü için siyasete girmek istemiyor. Kenan Bey sadece kasabada değil ülke çapında da tanınan saygın bir karakter. Ankara’da önemli mevkilerde dostlara sahip. Rahmi, hastalığı sebebiyle zor günler geçiren Kenan Bey'e hemen evet, demese de onu kıramayıp partinin ilçe başkanı oluyor. Sonraysa olaylar olaylar...
Kitaptaki yöresel şiveyi canlı bir şekilde yansıtan diyalogları çok sevdim. Bizim memleket de oralara yakın olunca köyde bir eve ziyarete gitmişim gibi hissettim. İşin ilginci Rahmi kasabalıların yanında şiveli, resmî ortamlarda İstanbul Türkçesi konuşuyor.
Anlatılanların üzerinden neredeyse yüz sene geçmiş ama bugünün Türkiye'siyle arada hiçbir fark yok. Aynı düşmanlık, aynı kutuplaşma... Savaşa gider gibi seçime gitmeler... Gram değişmemiş.
Dün kanlı bıçaklı gibi demeçler veren siyasiler bir ortamda karşılaşınca kırk yıllık dost gibi sarmaş dolaş oluyor. Bugüne dair bir eleştiri bu cümlem ancak kitapta bu kadar keskin olmasa da benzer eleştiriler o dönem için de var: Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluş amacının halk arasındaki muhalifleri ortaya çıkarmak ve cezalandırmak gibi bir amacı olduğuna dair konuşmalar yapılıyor. Kasabada insanlar parti kavgasında birbirini yerken Ankara’da iki rakip partili siyasiler sohbet meclislerinde dostluğu koyultuyor.
Tarık Buğra ve Kemal Tahir bayıldığım iki kalem. Devlet Ana-Osmancık, Yorgun Savaşçı-Küçük Ağa gibi aynı konuları işleyen birbirinin izdüşümü romanları var. Yağmur Beklerken'le Yol Ayrımı romanında da benzer durum var. Fark olarak köy ve kent farkı gösterilebilir. Yol Ayrımı Kemal Tahir'in kentli romanıyken Yol Ayrımı ise taşra romanı. İki yazarı da hararetle tavsiye ederim.
Yağmur Beklerken rahat okunan bir roman. Konusu ilginizi çekmediyse bir şey diyemem ama tarih okumayı sevenler için, Tarık Buğra’yı Küçük Ağa, Osmancık gibi romanlarından bilenler için zevkle okunacak bir kitap…
Herkese iyi okumalar…
0 Yorumlar