Kırık Kanatlar ise 1912’de yayımlanmış bir roman. Arapçanın
ilk romanlarından olduğu bilgisini kitabın arkasındaki tanıtım yazısından
aktarıyorum.
Kırık Kanatlar hazin bir aşk romanı. Gerçek bir aşk hikâyesine dayanıyor. Anlatıcı ile Selma Karami arasında geçen romantik bir aşk… Kitabın hemen başında öğrendiğim için sanırım spoiler sayılmaz. Selma Karami’nin genç yaşta ölümüyle sonuçlanıyor ikilinin aşk!
Romana Doğulu kadının değişmeyen kaderi üzerine bir eleştiri
de diyebiliriz. Halil Cibran’ın roman kahramanları da Lübnanlı Hristiyanlardan.
Doğulu demek her zaman Müslüman demek olmuyor demek ki… Hristiyan demişken
Kırık Kanatlar romanının kötü adamı da Hristiyan bir din adamı. Tabii ki
kötülüğün doğusu , batısı, dini, dili, ırkı olmaz. Bunu illa ki belirtmeli.
Çağdaş, gelişmiş dediğimiz ülkelerde, toplumlarda da nice taassuplar görüyor,
duyuyoruz. Biz olaya odaklanıp kitabın mesajını ıskalamamalıyız.
Kitabın üslubuyla ilgili de bir iki cümle yazıp bu seksen
sayfalık romandan çok bugün novella dediğimiz türe ait kitabın yazısını
bitireyim: Müthiş şiirsel bir üslubu var Halil Cibran’ın. Şiirle uğraştığı
düzyazısından da anlaşılıyor. Sayfalarca bir olay okumadan tabiat tasviri,
kahramanların iç dünyasına dair benzetmeler okuyorsunuz. Bu üslup bana Goethe'nin Genç Werther'in Acıları romanını hatırlattı. Seven için bulunmaz
satırlar, sevmeyen içinse…
Cibran’la tanışmak benim için güzel bir tecrübe oldu.
Tarzını seveceğini düşünene tavsiye ederim. İyi okumalar…
Halil Cibran
T. İş Bankası Yayınları
Çeviren: Kenan Sarıalioğlu
0 Comments:
Yorum Gönder